Ay, huzurlu Boğa burcuna giriyor ve hepimize sakin, sabit ve güven veren bir enerji sunuyor. Bu enerji, dış dünyadaki doğrulamalardan çok, kendi içsel kaynaklarımızdan huzur ve güven bulmayı öğütlüyor. Şimdi yavaşlama, anda kalma ve kendi iç dünyamızla barışma zamanı.
Boğa’nın topraklanmış enerjisi, bizi gerçekten önemli olan şeylerle yeniden bağlanmaya davet ediyor. Maddi dünyanın ötesine geçerek, öz değerimizi kendi içsel istikrarımızdan almamız gerektiğini hatırlatıyor. Bazen, yaşamın bizi zorladığı değişim ve dönüşüm süreçleri tam da bu farkındalığı kazanmak için bir fırsattır.
Kendi değer duygumuzu yeniden keşfetmek zorundayız. Bir zamanlar değerimizi ve istikrarımızı dış faktörlerden – bir kişinin sevgisi, belirli bir yaşam tarzı ya da “her şeye sahipmiş gibi” hissetme arzusu – alıyorduk. Ancak, bu kaynaklar yok olduğunda yüzleştiğimiz gerçek şuydu: Kendi içimizde bir temel inşa etmeliydik.
Bu süreç, bazen bir enkazın üzerinde yeniden inşa etmek gibiydi. Tuğla tuğla, sabırla… Ama bu yolculuk sırasında, içimde tahmin ettiğimden çok daha güçlü ve derin bir huzur keşfettim. Tıpkı Boğa’nın enerjisinin öğrettiği gibi: Gerçek istikrar, dış koşullardan değil, iç dünyamızın sağlamlığından gelir.
Şems-i Tebrizi’nin şu sözü tam da bu dönemi anlatıyor: “Hayat, ne yaşadığın değil; o yaşadıklarının sende nasıl değişimler yarattığıdır.” Boğa Ay’ı, hepimize kendimize dönmeyi, bu değişimlerden öğrenmeyi ve kendimizi onurlandırmayı hatırlatıyor.
Bugün, ister iyileşme sürecinde olun, ister sadece günün getirdiklerini karşılamaya çalışıyor olun, bu enerji bize şu mesajı iletiyor: Asıl barış, kendinizi sevmekten, yolculuğunuza güvenmekten ve her halinizle bütün olduğunuzu bilmekten gelir.
Tıpkı Mevlâna’nın dediği gibi: “Dert insana yol gösterir. Kendi içine bakmayı öğretir.” Kendimize dönmek ve iç huzur bulmak için bu Boğa Ay’ını bir fırsat olarak değerlendirelim.
Comments